Çocuklarımızı Kurtaralım

Çocuklarımızı Kurtaralım

Son zamanlarda artan akran cinayetlerine, çocuk istismariyle  işlenen suçlar arttı. Bursa'da ilkokul çağında bir çocuk avm'ye giriyor peçeteleri ateşle tutuşturup kaçıyor... İhmal edilen çocuk vakaları, geleceğimiz için karanlık bir tablo çiziyor. Tüm bunların içinde zayıflayan aile bağları, boşanmalarla parçalanan yuvaların kurbanı olan çocuklarda vardır veya ailesinden ilgi görmeyen çocuklar. Ne yazık ki 15 yaş altındaki çocukların işlediği  bu suçlar, hepimizi derinden sarsıyor. Bu vahim durum, yalnızca bireysel trajediler değil, aynı zamanda köklü bir toplumsal ve ailesel sorunun acı bir yansımasıdır.  Bu mesele siyaset üstü bir öneme sahiptir. Tüm toplumun el ele vererek acil çözümler üretmesi gerekmektedir.

Günümüzde, sosyal medya bağımlılığı ve şiddeti özendiren her türlü yayın organı, çocuklarımızın ruhsal ve ahlaki gelişimini ciddi şekilde olumsuz etkiliyor. Ekrana kilitlenen zihinler, gerçek dünyadan koparak empati yeteneklerini yitirmekte ve şiddeti bir çözüm yolu olarak görmeye başlamaktadır. Bu durum, aile bağlarının zayıflamasına ve çocukların kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmelerine yol açmaktadır. Kutsal kaynaklarımız da bu konuda bize yol göstermektedir. Kur'an-ı Kerim'de Yüce  rabbimiz Allah'u teâlâ: "Onları (çocukları) yarınlarına hazırlayın" buyurarak, evlatlarımızı sadece bedensel değil, ruhsal ve ahlaki olarak da yetiştirme sorumluluğumuzu hatırlatmaktadır. Peygamber Efendimiz (sav)' de çocuklara karşı şefkat ve merhametin önemini şu sözlerle vurgulamıştır: "Çocuklarınıza ikramda bulununuz ve onları güzel terbiye ediniz." Bu kutlu hadis, sevgi dolu bir aile ortamının ve doğru ahlaki değerlerin ne denli hayati olduğunu göstermektedir. Ne yazık ki, günümüzde bu temel değerler göz ardı edilmekte, çocuklarımız kontrolsüz bir şekilde şiddet dolu içeriklere maruz kalmaktadır.

Büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi (ra)'ın da ifade ettiği gibi, "Aile, cemiyetin çekirdeğidir." Eğer bu çekirdek sağlıklı değilse, ondan yeşerecek olan toplum da hastalıklı olacaktır. Bu nedenle, öncelikle ailelerin güçlendirilmesi ve ebeveynlere yönelik bilinçlendirme çalışmaları yapılması büyük önem taşımaktadır. Anne ve babalar, çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmeli, açık iletişim kurmalı ve onların duygusal ihtiyaçlarını karşılamalıdır.

Ayrıca, şiddeti ve ahlaki değerleri zedeleyen tüm basın ve yayın organları denetlenmeli ve disipline edilmelidir. Medya, toplumu aydınlatma ve doğruyu gösterme görevini üstlenmeli, yeni nesillerimizi zehirleyen içeriklerden arındırılmalıdır. Hz.Mevlana Çok iyi niyetli, bilgili ve faydalı bir kişi bile, ahlaki ve manevi değerlerini yitirmiş, bozuk bir topluma faydalı olamaz sözünde ; Toplumun her ferdini ıslah etmeliyiz ki tüm toplum iyi olsun demektedir.

Bu karanlık tablo karşısında umutsuzluğa kapılmak yerine, hep birlikte sorumluluk almalıyız. Devlet, sivil toplum kuruluşları, eğitimciler ve aileler hep birlikte el ele vererek, çocuklarımızı bu tehlikelerden korumalıyız. Onlara sevgi dolu bir yuva, sağlam bir eğitim ve doğru ahlaki değerler sunarak, geleceğimizi yeniden inşa etmeliyiz. Bilmeliyiz ki, bir çocuğun gözlerindeki ışık, tüm dünyanın umududur. Hz  Mevlana'nın da belirttiği gibi, "Her bir ferdin saadeti, cemiyetinin saadetine bağlıdır." Bu nedenle, her bir çocuğumuzun kurtuluşu, hepimizin kurtuluşudur. Gelin, geleceğimizi birlikte aydınlatalım ve yarınlarımızı bugünden inşa edelim.

Dr. İbrahim ÖZCAN